"Yalnız sansürcülerin hayal gücünü aşmayan şeyler sansür edilebilir" Andrzej Wajda (Sinema ve Ben)

30 Mart 2025 Pazar

    

1978-1991: Fotoğrafçılar da Konuşabilir

1978; İFSAK’dan İstanbul Valiliğine: “Gözaltına alınan iki kişi üyemizdir.”

1979; İFSAK, Film-San vakfını protesto etti;  İFSAK, AFSAD, İzmit, Zonguldak, Sapanca sinematek, ESTV-DER: “Antalya Film Festivalinin yasaklanmasını kınıyoruz.”; İFSAK, AFSAD, BASAF, Görsel Sanatçılar Derneği: “Akbank Fotoğraf Yarışmasını boykot ediyoruz.”

1980; İFSAK yönetim kurulu: “Herkes bilmelidir ki, evlere kapanmak çözüm değildir.”; İFSAK: “Yaşamdan ve yarından sorumluyuz.”   

1983; İFSAK: “Atom bulutları altında değil, sanat ve kültür evreninde yaşamak istiyoruz.”

1985; İFSAK’dan öğrenci derneklerine yardım; İFSAK’tan Dalan’a mektup; İFSAK’tan Mesut Yılmaz’a mektup; İFSAK’ın Gürel Yontan’a mektubu;  İFSAK’tan dernekler yasasına eleştiri.

1988; İFSAK’ın Kültür ve Turizm Bakanı’na mektubu; İFSAK üyelerinin bakanlığa armağanı.

1989; İFSAK: “Foto muhabirlerine teşekkür ediyor, geçmiş olsun diyoruz.”

1990; İFSAK: “Fotoğraf gereçlerinin suç aleti olarak kabul edildiği bir zihniyeti şiddetle protesto ediyoruz.”

1991; Günaydın Gazetesi: “İFSAK’dan ateşkes mektubu”

Halil Kıyak

***

Bir önceki yazımda fotoğraf çevremizde sansürün adı yok demiştim. Yani; sansürün, yıldırmanın kendisi var ama adını anma, tepki gösterme yetersiz anlamında…

1978’den 1991 sonuna kadar hem yakın tanıklık, hem aktif üyelik (yöneticilik)  dönemimdeki tepkileri derleyip sıralamazsam hem eksik, hem de birlikte karar aldığımız üyelere, emeklerimize haksızlık olur.

1978; İFSAK üyesi Yılmaz Kaini (İstanbul Üniversitesi öğretim görevlisi) ve Reşat Tekelioğlu (Muhasebeci) İstanbul Kumkapı’da fotoğraf çekimi sırasında gözaltına alınır. İFSAK başkanı Mehmet Bayhan, İstanbul Valiliği’ne gönderdiği bir dilekçe ile İFSAK’ın amacını açıklar. Verdiği bilginin üyelerin gözaltı evrakları ile birleştirilmesini ve durumları hakkında bilgi talep eder.

1979; İFSAK yönetim kurulu Film-San vakfına, sinema biletlerine vakfın ücretli, zorunlu pullarının yapıştırılması nedeniyle tepki gösterir.

İFSAK, AFSAD, İzmit, Zonguldak, Sapanca sinematek ve ESTV-DER yaptıkları ortak açıklama ile Antalya Film Festivali’nin yapılmasını engelleyen sansürü kınar.

Yıllar sonra (2011’de) 48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 1979'da sansür, 1980'de ise darbe nedeniyle yapılamayan festivallerin ödülleri “Geç Gelen Altın Portakal Ödülleri" ismiyle sahiplerine verilir.

Akbank’ın her coğrafi bölgeye ayrı düzenlediği geleneksel fotoğraf yarışması vardı. Jüri seçimi ve çalışma yöntemleri, sergilemedeki özensizlik uyarılara karşın düzeltilmeyince dört kuruluş yarışmayı boykot kararı alır.

1980; 28 Mayıs 1980’de İFSAK yönetim kurulu üyesi Halil Kıyak, Beşiktaş Halk-Koop’a uğrar. Amacı, akademi öğrencilerine sağlanan indirimli malzemeden dernek üyelerinin de yararlanmasıdır. O sırada kooperatifin silahlı saldırıya uğraması sonucunda 23 yaşında yaşama veda eder. Korkunun egemen olduğu, kent insanlarının geç saatlere kalmadan eve ulaşma tedirginliği sosyal yaşamı kesintiye uğratır. Bana göre İFSAK, tarihinin en önemli siyasi, kültürel, masum açıklamasını yapar: “Evlere kapanmak çözüm değildir.”; 30 Ağustos 1980; 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle İFSAK “Sanat özündeki en insancıl nitelikleri ile düşmanlıklara, savaşlara karşıdır,” der. 12 Eylül darbesine az zaman kalmıştır, İFSAK dahil derneklerin çalışmaları durdurulur.

1983; Sıkıyönetim yasakları nedeniyle seçimsiz İFSAK 10. Olağanüstü genel kurulu toplanır. Bir dizi karar alınır, onlardan biri “Kültür ve sanat evreninde yaşamak istiyoruz.” isteğidir.

1985; ODTÜ öğrenci derneği yeniden kurulurken, İFSAK üniversitelerde oluşturulan öğrenci kulüplerine destek açıklaması yapar.

İstanbul Büyükkent Belediye başkanı Bedrettin Dalan’dır. Beşiktaş Belediye Başkanı Mümtaz Kola, Mehmet Uyanık’ın bir heykelinin parçalanmasına karar verir.

1985’in Ağustos ayında Kenan Evren, Yıldız Teknik Üniversitesi’ni ziyaret edecektir. Üniversitede açılan bir sergi kapsamında yer alan Gürel Yontan’ın bir eseri ziyaret gerekçesi ile ortadan kaldırılır.

1988; Yeni hazırlanan dernekler yasası ile memur ve öğrencilerin derneklere üyeliğine zorluk çıkartılır. Derneklerin federasyon kurması, kamu yararına dernek olma koşulları ağırlaştırılır. Dönemin Kültür ve Turizm bakanlarına (Tınaz Titiz, Mesut Yılmaz) başta kağıt olmak üzere fiyat artışları, muzır yasasının kaldırılması ve TRT’nin sanata daha çok yer ayırması konularını içeren mektuplar gider İFSAK’tan.

Gelelim Bakan Tınaz Titiz’e gönderilen armağana. Yönetim kurulu üyeleri birer eserini bakanlığa gönderir. İstekleri vardır; zamları, sanatçıya kuşkuyla bakmayı durdurun. Kültürü, “köşeyi dönmeciliğe” kurban etmeyin.

1989; İstanbul’da 1 Mayıs kutlamalarında canına kıyılan Mehmet Ali Dalcı isimli gencin cenazesinde gazeteciler bol küfür ve cop eşliğinde polislerce dövülür. Kenan Evren Cumhurbaşkanı, Turgut Özal Başbakandır. İkisi de yapılanları onaylamadıklarını açıklar. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ve İFSAK yönetim kurulu Gazeteciler Cemiyeti’ne telgraf çekerek kamu adına görev yapan gazetecileri savunur.

1990; Beşiktaş Belediyesi ile Atölye Çizgi’nin İstanbul Ortaköy’deki etkinliklerinde dia gösterisi yapan İFSAK üyesi Celal Deniz ve hazırlıkları yapan Tahsin İstengil gözaltına alınır. İFSAK başkanı Aclan Uraz şu açıklamayı yapar: “Fotoğrafçının suçlu, fotoğrafın suç ve fotoğraf gerekçelerinin suç aleti olarak kabul edildiği bir zihniyeti şiddetle protesto ediyoruz.”

1991; Dernek yöneticilerine iletilen önerilerin karara bağlanması gecikebilir. Ya da kabul görmeyebilir. Bu durumda dernek üyeleri ortak imzaları ile açıklama yapabilir. 1984’de Gökova Körfezi’nde yapımı düşünülen termik santrala verilen tepki Türkevleri Köyü muhtarına gönderilen fotoğrafçı ve sinemacıların ortak imzalı mektubuyla dile geldi.

1991’de Körfez savaşı nedeniyle İFSAK üyeleri Birleşmiş Milletler’e mektup gönderdi. Bir örneği Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye Barış Girişimi Grubu’na ulaştırıldı. Günaydın gazetesi, “İFSAK’tan ateşkes mektubu” başlığıyla, abartarak haberleştirdi. Aynı yıl yine TRT’ye “Gerçeği istiyoruz”; TBMM Başkanlığı, Kültür Bakanlığı ve Başbakan Yıldırım Akbulut’a sansür ve savaşa tepki mektupları gitti. 

***

13 yılı (1978-1991) kapsayan yukarıdaki 1992 tarihli derlemeden yakın dönem İFSAK yöneticilerinin bilgisi oldu mu sorusu akla gelebilir. 1992’de üyelere doğrudan, 2001 ve 2019 yıllarında ise görevde olan yöneticilere bu yazının başlığı altında toplanan haberlerin kısaltılmış küpürleri bir dilekçe ekinde sunulmuştu.

5 Eylül 2023

    

İFSAK BLOG sorumlusu arkadaşların bilgisine,

Merhaba, 
Üç gündür 5 Eylül 2023'de BLOG için gönderdiğim yazının sırasını öğrenme çabasındayım. İki kez BLOG e-postası, bir kez BLOG facebook üzerinden yanıt almaya çalıştım. Olmadı, selamlar,
İbrahm Akyürek 

      
İbrahim Bey iyi günler,
Gönderdiğiniz blog yazınız için teşekkür ederiz.
Yazınız blog yayın politikamıza uygun olmadığından üzülerek yayınlayamayacağımızı bildirmek istiyorum.
Saygılarımla,
Mehmet Naci Demirkol
İFSAKBlog Ekibi

      

İbrahim Bey merhaba,

Blog yazınızın yayımlanamayacağı ile ilgili maili aldıktan sonra yaşanan yanlış anlama neticesinde konu ile ilgili detaylı bir açıklama yapmanın daha doğru olacağına karar verdik. Bu kapsamda öncelikle bir konuyu açıklığa kavuşturmak isteriz ki o da “Sansür” konusunun asla ve kat'a yayın politikamız içerisinde yeri yoktur. Editör ekibi, yazıların yayımlanıp yayımlanmayacağına karar verirken gelen yazıların bir harfini dahi değiştirme hakkına sahip olmadığımız yönünde bir anlayışa sahiptir. TDK kurallarına aykırı yanlış bir yazım var ise de onu da yazarın onayını alarak düzeltmektedirler.

 

Hiç bir beklentimiz olmadan, gönüllülükle Blog ekibi olarak amatör bir ruhla, gelen maillere cevapları ve yazıların yayınlanma tarihine dair bilgilendirmeleri mümkün olan en kısa sürede göndermek için çalışmaktayız. Ancak blog ekibi olarak her birimizin bir çalışma hayatı, ailesi ve yoğunlukları olduğu için bu süreç doğal olarak belli zamanlarda kısa gecikmelere maruz kalıyor. Ancak tüm mailler cevaplanıyor ve cevapsız bir mail kalmıyor.

 

2023 yılında gelen iki yazınızı bildiğiniz üzere yayım programı içerisinde yayımladık, son yazınız daha çok madde madde olduğundan uygun bulunmamıştır. Blogda sanat ağırlıklı olmakla birlikte makale tarzı, konuşma dilinde yazılmış yazılara yer veriyoruz, yazınızı makale tarzına çevirmenizi rica ediyoruz, bu şekilde yazınız İfsak Blog politikasına uygun hale geleceğinden yayımlanabilecektir.

Saygılarımızla, 

Hakkı Ceylan

İfsak Blog Ekibi


       
Merhaba,
Öncelikle ayrıntılı açıklamanızdaki bilgiler için sevindim.
"Blog yayın politikamıza..." şeklindeki kalıp cümle kime yollansa sevimsiz karşılanırdı.
Bu cümleye iki satırlık gerekçesi eklenseydi ya da ben gerekçeyi sorsaydım işler kolaylaşırdı.
Yazımın 'maddesiz' halini sanırım kısa zamanda beceremiyeceğim.
Başka bir yazıda buluşmak üzere, İFSAK'a ve Blog Ekibine teşekkür ederim. 
İbrahim Akyürek