Üstünden tanklar geçmiş o Türkiye'de ilk bienal nasıl ve nerede yapıldı
İKSV tarafından uluslararası çağdaş bir sergi düzenlenmesi için Beral Madra yetkilendirildiğinde amaçlanan, Türkiye çağdaş sanat ortamının uluslararası alanda görünürlük kazanmasıydı. Türkiye Özallı yıllarında neoliberal politikalarla yeni sanayileşme modeline uygun olarak küresel pazara açılmaya çalışıyordu. Bienal de değişmekte olan Türkiye’nin dünyaya açılmasının bir parçasıydı. Madra’nın genel koordinatörlüğünde 1987 yılında yapılan ilk Bienal, 1980 darbesinden sonra Türkiye’nin Avrupa’daki imajını değiştirmeyi de hedefliyordu.
“1. Uluslararası İstanbul Çağdaş Sanat Sergileri” adı altındaki bu etkinlik kavramsal bir çerçeveye sahip olmadığı gibi henüz bienal olarak da adlandırılmamıştı. Türkiye’den 60 yurtdışından 47 sanatçının yer aldığı bu etkinlikte aslında Venedik Bienali’nin ulusal temsil modeli esas alınmıştı. Sanatçıların çoğu ülke temsiliyetleri üzerinden sergilere katılacakları için davetler resmi-diplomatik kanallardan yapıldı.
Madra, sergi mekanlarını belirlerken batının oryantalizme olan ilgisini dikkate aldı. Uluslararası sanatçılarla bağlantıyı kolaylaştıracağı ve izleyiciyi çekebileceği düşünülerek Aya İrini ve Ayasofya Hamamı gibi tarihi mekânlar seçildi. Bu mekanlardaki sergiler Geleneksel Yapılarda Çağdaş Sanat başlığı altında toplandı. Aya İrini, uluslararası ölçekte tanınmış sanatçılara ayrıldı.
Uluslararası İstanbul Çağdaş Sanat Sergileri adıyla başlayan etkinliğin, kurulum aşamasındaki zorluklar nedeniyle iki yılda bir yapılması planlandı. İkinciden itibaren Bienal adını alarak devam etti.
Bienal’in etkileri