ULUSAL DİJİTAL HAFIZA MERKEZİ
Tele1’e yargısız cezalandırmayla kayyum atanmasının ardından YouTube hesabındaki videoların aniden silinmesi, sonra da hesabın tümüyle kapatılması biz gazetecileri endişelendirdi.
Ancak daha sonra YouTube hesabını TMSF’nin atadığı kayyumun değil, kayyumun müdahalesine karşı koruma amacıyla Tele 1 ekibinin geçici olarak kapattığı anlaşıldı. Farklı şirkette olduğu için kayyumun etki alanı dışında kalan YouTube hesabı daha sonra açıldı.
Fakat bu olup bitenler, onca emekle, çabayla üretilen haberler, yazılar, fotoğraflar, videoların bir anda yok olabileceğini anımsattı. Çünkü daha önce de gördük; kapanan, kapatılan, patron değiştiren ya da kayyum atanan medya kuruluşlarının dijital arşivleri silinip, ortak hafızamız yok edilebiliyor. CNN Türk, Flash Haber, TV8 ve Radikal’de böyle oldu.
Dijital arşivleri, hiç kimsenin insafına bırakmamak için yeni yöntemler geliştirmemiz zorunlu. 12 meslek örgütünün oluşturduğu “Medya Dayanışma Grubu”nun geçen yıl Ankara’da düzenlediği çalıştay sonrasında yayımlanan “Gazetecilik Hak ve Özgürlükler Deklarasyonu”nda dijital ortamdaki tüm gazetecilik ürünlerinin gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamak üzere ‘Ulusal Dijital Hafıza Merkezi” kurulması öneriliyordu. Ayrıca yasaklanan ya da erişimi engellenen gazetecilik ürünlerinin de özel bir bölümde saklanması ve sadece araştırmacılar, hukukçular ve gazetecilerin yararlanmasına açık olması isteniyordu.
Hakikaten de basılı gazete ve dergilerin Milli Kütüphane’de saklanması gibi dijital verileri koruyacak bir merkez kurulması gerekli. Siyasi koşullar, teknoloji ve sahiplikteki değişimlere karşı ulusal dijital hafızayı ancak böyle koruyabiliriz.
Faruk Bildirici Birgün
