1978-1991: Fotoğrafçılar da
Konuşabilir
1978; İFSAK’dan İstanbul Valiliğine: “Gözaltına
alınan iki kişi üyemizdir.”
1979; İFSAK, Film-San vakfını protesto etti; İFSAK, AFSAD, İzmit, Zonguldak, Sapanca sinematek,
ESTV-DER: “Antalya Film Festivalinin yasaklanmasını kınıyoruz.”; İFSAK, AFSAD,
BASAF, Görsel Sanatçılar Derneği: “Akbank Fotoğraf Yarışmasını boykot ediyoruz.”
1980; İFSAK yönetim kurulu: “Herkes bilmelidir ki, evlere kapanmak çözüm değildir.”; İFSAK: “Yaşamdan ve yarından
sorumluyuz.”
1983; İFSAK: “Atom bulutları altında değil,
sanat ve kültür evreninde yaşamak istiyoruz.”
1985; İFSAK’dan öğrenci derneklerine yardım;
İFSAK’tan Dalan’a mektup; İFSAK’tan Mesut Yılmaz’a mektup; İFSAK’ın Gürel
Yontan’a mektubu; İFSAK’tan dernekler
yasasına eleştiri.
1988; İFSAK’ın Kültür ve Turizm Bakanı’na
mektubu; İFSAK üyelerinin bakanlığa armağanı.
1989; İFSAK: “Foto muhabirlerine teşekkür
ediyor, geçmiş olsun diyoruz.”
1990; İFSAK: “Fotoğraf gereçlerinin suç
aleti olarak kabul edildiği bir zihniyeti şiddetle protesto ediyoruz.”
1991; Günaydın Gazetesi: “İFSAK’dan ateşkes
mektubu”
Halil Kıyak
***
Bir önceki
yazımda fotoğraf çevremizde sansürün adı yok demiştim. Yani; sansürün,
yıldırmanın kendisi var ama adını anma, tepki gösterme yetersiz anlamında…
1978’den 1991
sonuna kadar hem yakın tanıklık, hem aktif üyelik (yöneticilik) dönemimdeki tepkileri derleyip sıralamazsam hem
eksik, hem de birlikte karar aldığımız üyelere, emeklerimize haksızlık olur.
1978; İFSAK üyesi Yılmaz Kaini (İstanbul
Üniversitesi öğretim görevlisi) ve Reşat Tekelioğlu (Muhasebeci) İstanbul
Kumkapı’da fotoğraf çekimi sırasında gözaltına alınır. İFSAK başkanı Mehmet
Bayhan, İstanbul Valiliği’ne gönderdiği bir dilekçe ile İFSAK’ın amacını
açıklar. Verdiği bilginin üyelerin gözaltı evrakları ile birleştirilmesini ve
durumları hakkında bilgi talep eder.
1979; İFSAK yönetim kurulu Film-San vakfına,
sinema biletlerine vakfın ücretli, zorunlu pullarının yapıştırılması nedeniyle
tepki gösterir.
İFSAK,
AFSAD, İzmit, Zonguldak, Sapanca sinematek ve ESTV-DER yaptıkları ortak
açıklama ile Antalya Film Festivali’nin yapılmasını engelleyen sansürü kınar.
Yıllar sonra
(2011’de) 48.
Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 1979'da sansür, 1980'de ise darbe nedeniyle yapılamayan festivallerin
ödülleri “Geç Gelen Altın
Portakal Ödülleri" ismiyle sahiplerine
verilir.
Akbank’ın her coğrafi bölgeye ayrı düzenlediği
geleneksel fotoğraf yarışması vardı. Jüri seçimi ve çalışma yöntemleri,
sergilemedeki özensizlik uyarılara karşın düzeltilmeyince dört kuruluş
yarışmayı boykot kararı alır.
1980; 28 Mayıs 1980’de İFSAK yönetim
kurulu üyesi Halil Kıyak, Beşiktaş Halk-Koop’a
uğrar. Amacı, akademi öğrencilerine sağlanan indirimli malzemeden dernek
üyelerinin de yararlanmasıdır. O sırada kooperatifin silahlı saldırıya uğraması
sonucunda 23 yaşında yaşama veda eder. Korkunun egemen olduğu, kent
insanlarının geç saatlere kalmadan eve ulaşma tedirginliği sosyal yaşamı
kesintiye uğratır. Bana göre İFSAK, tarihinin en önemli siyasi, kültürel, masum
açıklamasını yapar: “Evlere kapanmak çözüm değildir.”; 30 Ağustos 1980; 1 Eylül
Dünya Barış Günü nedeniyle İFSAK “Sanat özündeki en insancıl nitelikleri ile
düşmanlıklara, savaşlara karşıdır,” der. 12 Eylül darbesine az zaman kalmıştır,
İFSAK dahil derneklerin çalışmaları durdurulur.
1983; Sıkıyönetim yasakları nedeniyle seçimsiz
İFSAK 10. Olağanüstü genel kurulu toplanır. Bir dizi karar alınır, onlardan
biri “Kültür ve sanat evreninde yaşamak istiyoruz.” isteğidir.
1985; ODTÜ öğrenci derneği yeniden
kurulurken, İFSAK üniversitelerde oluşturulan öğrenci kulüplerine destek
açıklaması yapar.
İstanbul Büyükkent
Belediye başkanı Bedrettin Dalan’dır. Beşiktaş Belediye Başkanı Mümtaz Kola, Mehmet
Uyanık’ın bir heykelinin parçalanmasına karar verir.
1985’in
Ağustos ayında Kenan Evren, Yıldız Teknik Üniversitesi’ni ziyaret edecektir. Üniversitede
açılan bir sergi kapsamında yer alan Gürel Yontan’ın bir eseri ziyaret
gerekçesi ile ortadan kaldırılır.
1988; Yeni hazırlanan dernekler yasası
ile memur ve öğrencilerin derneklere üyeliğine zorluk çıkartılır. Derneklerin
federasyon kurması, kamu yararına dernek olma koşulları ağırlaştırılır. Dönemin
Kültür ve Turizm bakanlarına (Tınaz Titiz, Mesut Yılmaz) başta kağıt olmak
üzere fiyat artışları, muzır yasasının kaldırılması ve TRT’nin sanata daha çok
yer ayırması konularını içeren mektuplar gider İFSAK’tan.
Gelelim
Bakan Tınaz Titiz’e gönderilen armağana. Yönetim kurulu üyeleri birer eserini
bakanlığa gönderir. İstekleri vardır; zamları, sanatçıya kuşkuyla bakmayı
durdurun. Kültürü, “köşeyi dönmeciliğe” kurban etmeyin.
1989; İstanbul’da 1 Mayıs kutlamalarında canına kıyılan Mehmet Ali Dalcı isimli
gencin cenazesinde gazeteciler bol küfür ve cop eşliğinde polislerce dövülür.
Kenan Evren Cumhurbaşkanı, Turgut Özal Başbakandır. İkisi de yapılanları
onaylamadıklarını açıklar. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ve İFSAK yönetim
kurulu Gazeteciler Cemiyeti’ne telgraf çekerek kamu adına görev yapan
gazetecileri savunur.
1990; Beşiktaş Belediyesi ile Atölye
Çizgi’nin İstanbul Ortaköy’deki etkinliklerinde dia gösterisi yapan İFSAK üyesi
Celal Deniz ve hazırlıkları yapan Tahsin İstengil gözaltına alınır. İFSAK
başkanı Aclan Uraz şu açıklamayı yapar: “Fotoğrafçının suçlu, fotoğrafın suç ve
fotoğraf gerekçelerinin suç aleti olarak kabul edildiği bir zihniyeti şiddetle
protesto ediyoruz.”
1991; Dernek yöneticilerine iletilen
önerilerin karara bağlanması gecikebilir. Ya da kabul görmeyebilir. Bu durumda
dernek üyeleri ortak imzaları ile açıklama yapabilir. 1984’de Gökova Körfezi’nde
yapımı düşünülen termik santrala verilen tepki Türkevleri Köyü muhtarına gönderilen
fotoğrafçı ve sinemacıların ortak imzalı mektubuyla dile geldi.
1991’de Körfez
savaşı nedeniyle İFSAK üyeleri Birleşmiş Milletler’e mektup gönderdi. Bir
örneği Dışişleri Bakanlığı ve Türkiye Barış Girişimi Grubu’na ulaştırıldı. Günaydın
gazetesi, “İFSAK’tan ateşkes mektubu” başlığıyla, abartarak haberleştirdi. Aynı
yıl yine TRT’ye “Gerçeği istiyoruz”; TBMM Başkanlığı, Kültür Bakanlığı ve
Başbakan Yıldırım Akbulut’a sansür ve savaşa tepki mektupları gitti.
***
13 yılı (1978-1991)
kapsayan yukarıdaki 1992 tarihli derlemeden yakın dönem İFSAK yöneticilerinin
bilgisi oldu mu sorusu akla gelebilir. 1992’de üyelere doğrudan, 2001 ve 2019 yıllarında
ise görevde olan yöneticilere bu yazının başlığı altında toplanan haberlerin kısaltılmış
küpürleri bir dilekçe ekinde sunulmuştu.
5 Eylül 2023
İFSAK BLOG sorumlusu arkadaşların bilgisine,
Merhaba,
Üç gündür 5 Eylül 2023'de BLOG için gönderdiğim yazının sırasını öğrenme çabasındayım. İki kez BLOG e-postası, bir kez BLOG facebook üzerinden yanıt almaya çalıştım. Olmadı, selamlar,
İbrahm Akyürek
İbrahim Bey iyi günler,
Gönderdiğiniz blog yazınız için teşekkür ederiz.
Yazınız blog yayın politikamıza uygun olmadığından üzülerek yayınlayamayacağımızı bildirmek istiyorum.
Saygılarımla,
Mehmet Naci Demirkol
İFSAKBlog Ekibi
İbrahim Bey merhaba,
Blog yazınızın yayımlanamayacağı ile ilgili maili aldıktan sonra yaşanan yanlış anlama neticesinde konu ile ilgili detaylı bir açıklama yapmanın daha doğru olacağına karar verdik. Bu kapsamda öncelikle bir konuyu açıklığa kavuşturmak isteriz ki o da “Sansür” konusunun asla ve kat'a yayın politikamız içerisinde yeri yoktur. Editör ekibi, yazıların yayımlanıp yayımlanmayacağına karar verirken gelen yazıların bir harfini dahi değiştirme hakkına sahip olmadığımız yönünde bir anlayışa sahiptir. TDK kurallarına aykırı yanlış bir yazım var ise de onu da yazarın onayını alarak düzeltmektedirler.
Hiç bir beklentimiz olmadan, gönüllülükle Blog ekibi olarak amatör bir ruhla, gelen maillere cevapları ve yazıların yayınlanma tarihine dair bilgilendirmeleri mümkün olan en kısa sürede göndermek için çalışmaktayız. Ancak blog ekibi olarak her birimizin bir çalışma hayatı, ailesi ve yoğunlukları olduğu için bu süreç doğal olarak belli zamanlarda kısa gecikmelere maruz kalıyor. Ancak tüm mailler cevaplanıyor ve cevapsız bir mail kalmıyor.
2023 yılında gelen iki yazınızı bildiğiniz üzere yayım programı içerisinde yayımladık, son yazınız daha çok madde madde olduğundan uygun bulunmamıştır. Blogda sanat ağırlıklı olmakla birlikte makale tarzı, konuşma dilinde yazılmış yazılara yer veriyoruz, yazınızı makale tarzına çevirmenizi rica ediyoruz, bu şekilde yazınız İfsak Blog politikasına uygun hale geleceğinden yayımlanabilecektir.
Saygılarımızla,
Hakkı Ceylan
İfsak Blog Ekibi
Merhaba,Öncelikle ayrıntılı açıklamanızdaki bilgiler için sevindim.
"Blog yayın politikamıza..." şeklindeki kalıp cümle kime yollansa sevimsiz karşılanırdı.
Bu cümleye iki satırlık gerekçesi eklenseydi ya da ben gerekçeyi sorsaydım işler kolaylaşırdı.
Yazımın 'maddesiz' halini sanırım kısa zamanda beceremiyeceğim.
Başka bir yazıda buluşmak üzere, İFSAK'a ve Blog Ekibine teşekkür ederim.
İbrahim Akyürek